EMPERYALİZMİN GÖRÜNMEZ ORDUSU
Bu yüzyılda sanırım başımıza gelmeyen bir salgın kalmıştı, maalesef onu da yaşadık. Bu konu ilk gündeme geldiğinde aklıma ister istemez dünyanın en genç profesörü unvanına sahip değerimiz Oktay Sinanoğlu geldi. Rahmetli önceki minik artçı salgınlar ile ilgili hayli kapsamlı açıklamalar yapmıştı, pek çoğu bu memleket aşığı adamı madrabaz, komplo teoricisi, gündem oyalayıcısı diye eleştirmişti. O dönem kuş gribi - domuz gribi hortladığında ve aşı geliştirildiğinde yapılan finansal rantın yanı sıra belirli ülke ve bölgelere kasti olarak farklı aşı içeriklerinin aktarıldığı, bunun kadınlarda doğurganlık sorunlarından tutun da insanlarda pek çok farklı hastalığa da zemin hazırladığından bahsetmişti. Tanımayanlar için söyleyelim ; bu istisnai insan ısrarla yaptığı sivri açıklamalar sonrası kısa süre içinde öldü. Kendisi kariyer yaşamının büyük bölümünü Amerika'da geçirmiş biri olarak yazdığı kitaplarda ve yaptığı röportajlarda Türk Halkına sürekli uyarılarda bulundu. Türkçe dilinin önemini savundu ; 'kapitalizmin ayak sesi yabancı dilin ülkelere girişi ile başlar' dedi ki haksız da sayılmazdı.
Konumuza dönersek, bu salgın Çin'de başladığında, o bölgede baş göstermesinin bir tesadüf olduğuna nedense inanmadım. Pek çok sosyal platformda çıkan komik 'yarasa' konusuna da gülüp geçtim. Bu benzetme bence şuna benziyor; yüzyıllardır böcek vs. yiyen Çinliler'de virüs çıkıyorsa yüzyıllardır sakatat yiyen Türkler'de de virüs çıkabilir. Olay böyle çıkarımlardan ibaret midir yani ? Tabii ki değil.
İlk konuşmalar başladığından bu yana tasarlanan bir arka plan olduğunu biliyordum. Süreç ilerledikçe belirli nedenler sivrilmeye başladı. Önce benzin varili fiyatı düşe düşe 26 doları gördü, benim takibimde bu rakamdı, gözden kaçırdığım daha düşük bir fiyat bile olabilir. Stoklarını güncelleyerek bu sahneye çıkan Çin'in 'mahvolduk' ayaklarına bakmayın çünkü bu durumun mazlumu onlar değil. Tüm dünyaya ihracatın kralını yapan ve ekonomide zirveyi oynayan bu ülke hayalimizin dahi almayacağı buluşlar için deneyler üzerine çalışıyor.Ama ortaya çıkan unsur aids aşısı geliştirilmeye çalışılırken yanlışlıkla bu virüsün ortaya çıktığı yönündeydi. Sonra neredeyse otuz farklı versiyonu olan bir virüs yayılımı ile karşı karşıya olunabileceği söylendi.
Bugünden insan vücuduna takılabilecek çipler aracılığı ile bir takım rahatsızlıkları onarabilecek buluşlara sahip ülke nasıl olduysa virüsü yanlışlıkla çıkarmış ve tüm dünyaya yanlışlıkla salıvermişti. Oldukça ilginç.
Öte yandan son yirmi yıldır doğal nedenlerden oluşan ölümlerde düşüşler olduğu, tıp ve medikal pazarın gelişip yaygınlaşmasının dezavantajı olarak yaşlı nüfusun arttığı konuşuluyordu. Yani dünya nüfusu gereksizce şişmişti, hastalıkların tedavisindeki bu ilerleme nüfus artışını da olumsuz etkiliyordu. Bir yandan yorgun dünyanın küresel ısınma - iklim değişikliği sorunu bilinçsiz, hoyrat , barbar insanlığa atfedildi ve dünyanın bu sayı ve tavıra karşılık vermekte zorlandığını fark ettik.
Ufak bir düzenleme gerekliydi; belirli sayıda insanı öldürecek bir formül oluşturuldu ama genel olarak kronik hasta ( potansiyel salt tüketici) ve yaşlılarda (salt tüketici) daha etkili olacak. Rezervleri hazırlayıp üç - dört aylık dalga sonrası finansal olarak derin darbe almış gibi yapıp gerçek derin darbeyi ekonomisi çökmekte olan Avrupa ile kral geçinen Amerika'nın başına vurmak. Tüm bunlar olurken her zaman ki gibi belirli önemli aileler önemlerine önem katacaklar ya da paralarına para mı demeliyim ? Çünkü salgından aylar önce hangi sektöre yatırım yapacaklarını ne hikmetse çok iyi bilecekler. Şans işte.
Yayılım üzerine olan teori de hayli ilginç ; yüksek frekans ve bant genişliği ile 10 gbit hızda internet sağlayan 5g..
4g'den yaklaşık 1000 kat hızlı ve bu kadar yüksek hızda veri transferi yapabilmesi için baz istasyonlarının sayısını normalden kat be kat arttırması , neredeyse her 150 metrede bir güçlendirici antenlerle desteklemesi gerekiyor. 5g'nin yaydığı radyasyonun incelenmesi için ortak bildiri yayınlayan uluslararası EMF (Elektro manyatik alan) bilim insanları kurulunda görevli 240'ı aşkın araştırmacı 5g ile birlikte insan ve hayvan hayatının tehlikeye gireceğini söylüyor.
(Wuhan 18 - 27 Ekim 2019 tarihleri arasında Military World Games'e ev sahipliği yaptı ve etkinlik için ilk kez 5g'yi kullandı.)
Bill Gates 2018 yılında katıldığı bir konferansta ölümcül bir hastalığın ortaya çıkmasından ve kısa bir süre içinde 30 milyon insanın ölüm riskinden bahsetmişti. Konferansta gösterilen simülasyon videosunda ise virüsün yayılım gösterdiği yer Wuhan'dı.
18 Ekim 2019 tarihinde (salgından 6 hafta önce) Bill Gates Vakfı Johns Hopkins Bloomberg Sağlık okulu ve Dünya Ekonomi forumu New York'ta ortaklaşa bir toplantı yaptılar. Bu toplantıya katılan politikacılar, büyük şirketlerin ve bankaların üst düzey yöneticileri, sağlık sektörünün sorumluları, birleşmiş milletlerden temsilciler, Johnson and Johnson, büyük medya kuruluşları, Çin yönetiminden temsilciler korona virüs salgını üzerine bir simülasyon yaptılar. Ayrıca vakıf bu salgın üzerine araştırma yapan ve patent için başvuruda bulunan şirkete 100 milyon dolar gibi bir para çıkaracağını duyurdu.
5g teknolojisi Çin mobil araştırma enstitüsü (CMRI) tarafından başarı ile tamamlandı. 2020 yılında faaliyete geçmesi bekleniyordu. Abd merkezli küresel medya geçtiğimiz yıl ısrarla 5g'nin sağlığa kötü etkisi olduğunu ve öldürücü kanser - grip benzeri semptomlara neden olduğunu yazmaya başladılar. Şu da belirtildi ki ; 5g sadece 4g'den sonraki mobil bağlantı değil, özellikle askeri teknoloji alanında biyolojik bir silahtı. Bunlar yazılırken henüz korona virüs ortada yoktu.
Peki 5g sunumu için seçilen test şehri hangisiydi ? Korona virüsün ortaya çıktığı Wuhan.
Finansal olarak böyle bir felaketi başka türlü nasıl sağlayabilirlerdi ki ? Bu süreç bir yıl içinde etkilemediği sektör bırakmayacak, bu ilk dalganın farklı versiyonları yaşanacak mı o da belirsiz. Uzun sözün kısası yaşanan bu süreç sürekli sarf ettiğimiz 'Amerika'nın oyunu' tabirini eskiterek bizlere yeni küresel belanın kim olduğunun ip uçlarını verdi. Umarım bu kadarla geçmiş olsun.
Konumuza dönersek, bu salgın Çin'de başladığında, o bölgede baş göstermesinin bir tesadüf olduğuna nedense inanmadım. Pek çok sosyal platformda çıkan komik 'yarasa' konusuna da gülüp geçtim. Bu benzetme bence şuna benziyor; yüzyıllardır böcek vs. yiyen Çinliler'de virüs çıkıyorsa yüzyıllardır sakatat yiyen Türkler'de de virüs çıkabilir. Olay böyle çıkarımlardan ibaret midir yani ? Tabii ki değil.
İlk konuşmalar başladığından bu yana tasarlanan bir arka plan olduğunu biliyordum. Süreç ilerledikçe belirli nedenler sivrilmeye başladı. Önce benzin varili fiyatı düşe düşe 26 doları gördü, benim takibimde bu rakamdı, gözden kaçırdığım daha düşük bir fiyat bile olabilir. Stoklarını güncelleyerek bu sahneye çıkan Çin'in 'mahvolduk' ayaklarına bakmayın çünkü bu durumun mazlumu onlar değil. Tüm dünyaya ihracatın kralını yapan ve ekonomide zirveyi oynayan bu ülke hayalimizin dahi almayacağı buluşlar için deneyler üzerine çalışıyor.Ama ortaya çıkan unsur aids aşısı geliştirilmeye çalışılırken yanlışlıkla bu virüsün ortaya çıktığı yönündeydi. Sonra neredeyse otuz farklı versiyonu olan bir virüs yayılımı ile karşı karşıya olunabileceği söylendi.
Bugünden insan vücuduna takılabilecek çipler aracılığı ile bir takım rahatsızlıkları onarabilecek buluşlara sahip ülke nasıl olduysa virüsü yanlışlıkla çıkarmış ve tüm dünyaya yanlışlıkla salıvermişti. Oldukça ilginç.
Öte yandan son yirmi yıldır doğal nedenlerden oluşan ölümlerde düşüşler olduğu, tıp ve medikal pazarın gelişip yaygınlaşmasının dezavantajı olarak yaşlı nüfusun arttığı konuşuluyordu. Yani dünya nüfusu gereksizce şişmişti, hastalıkların tedavisindeki bu ilerleme nüfus artışını da olumsuz etkiliyordu. Bir yandan yorgun dünyanın küresel ısınma - iklim değişikliği sorunu bilinçsiz, hoyrat , barbar insanlığa atfedildi ve dünyanın bu sayı ve tavıra karşılık vermekte zorlandığını fark ettik.
Ufak bir düzenleme gerekliydi; belirli sayıda insanı öldürecek bir formül oluşturuldu ama genel olarak kronik hasta ( potansiyel salt tüketici) ve yaşlılarda (salt tüketici) daha etkili olacak. Rezervleri hazırlayıp üç - dört aylık dalga sonrası finansal olarak derin darbe almış gibi yapıp gerçek derin darbeyi ekonomisi çökmekte olan Avrupa ile kral geçinen Amerika'nın başına vurmak. Tüm bunlar olurken her zaman ki gibi belirli önemli aileler önemlerine önem katacaklar ya da paralarına para mı demeliyim ? Çünkü salgından aylar önce hangi sektöre yatırım yapacaklarını ne hikmetse çok iyi bilecekler. Şans işte.
Yayılım üzerine olan teori de hayli ilginç ; yüksek frekans ve bant genişliği ile 10 gbit hızda internet sağlayan 5g..
4g'den yaklaşık 1000 kat hızlı ve bu kadar yüksek hızda veri transferi yapabilmesi için baz istasyonlarının sayısını normalden kat be kat arttırması , neredeyse her 150 metrede bir güçlendirici antenlerle desteklemesi gerekiyor. 5g'nin yaydığı radyasyonun incelenmesi için ortak bildiri yayınlayan uluslararası EMF (Elektro manyatik alan) bilim insanları kurulunda görevli 240'ı aşkın araştırmacı 5g ile birlikte insan ve hayvan hayatının tehlikeye gireceğini söylüyor.
(Wuhan 18 - 27 Ekim 2019 tarihleri arasında Military World Games'e ev sahipliği yaptı ve etkinlik için ilk kez 5g'yi kullandı.)
Bill Gates 2018 yılında katıldığı bir konferansta ölümcül bir hastalığın ortaya çıkmasından ve kısa bir süre içinde 30 milyon insanın ölüm riskinden bahsetmişti. Konferansta gösterilen simülasyon videosunda ise virüsün yayılım gösterdiği yer Wuhan'dı.
18 Ekim 2019 tarihinde (salgından 6 hafta önce) Bill Gates Vakfı Johns Hopkins Bloomberg Sağlık okulu ve Dünya Ekonomi forumu New York'ta ortaklaşa bir toplantı yaptılar. Bu toplantıya katılan politikacılar, büyük şirketlerin ve bankaların üst düzey yöneticileri, sağlık sektörünün sorumluları, birleşmiş milletlerden temsilciler, Johnson and Johnson, büyük medya kuruluşları, Çin yönetiminden temsilciler korona virüs salgını üzerine bir simülasyon yaptılar. Ayrıca vakıf bu salgın üzerine araştırma yapan ve patent için başvuruda bulunan şirkete 100 milyon dolar gibi bir para çıkaracağını duyurdu.
5g teknolojisi Çin mobil araştırma enstitüsü (CMRI) tarafından başarı ile tamamlandı. 2020 yılında faaliyete geçmesi bekleniyordu. Abd merkezli küresel medya geçtiğimiz yıl ısrarla 5g'nin sağlığa kötü etkisi olduğunu ve öldürücü kanser - grip benzeri semptomlara neden olduğunu yazmaya başladılar. Şu da belirtildi ki ; 5g sadece 4g'den sonraki mobil bağlantı değil, özellikle askeri teknoloji alanında biyolojik bir silahtı. Bunlar yazılırken henüz korona virüs ortada yoktu.
Peki 5g sunumu için seçilen test şehri hangisiydi ? Korona virüsün ortaya çıktığı Wuhan.
Finansal olarak böyle bir felaketi başka türlü nasıl sağlayabilirlerdi ki ? Bu süreç bir yıl içinde etkilemediği sektör bırakmayacak, bu ilk dalganın farklı versiyonları yaşanacak mı o da belirsiz. Uzun sözün kısası yaşanan bu süreç sürekli sarf ettiğimiz 'Amerika'nın oyunu' tabirini eskiterek bizlere yeni küresel belanın kim olduğunun ip uçlarını verdi. Umarım bu kadarla geçmiş olsun.
Yorumlar
Yorum Gönder