BABALAR VE KIZLARI
Bir gün. Çokça şey ifade edebilen bir zaman bu, bazen yaşanmış bir ömrü bir güne takas edebilir insan. Benim için o günlerin hepsi seninle geçirdiğim alelade bir gündür çocukluğumdan kalan. Kimse senin kadar mükemmel bir insan ve baba olamaz bana sorarsan. Çünkü sevgini , ilgini ,anlayışını ,insan ruhundan anlıyor oluşunu saymasak da yani benim babam olarak değil de dışarıdan sana bakarsak da sen ömrü boyunca insanlarla iyi anlaşan, karıncayı bile incitmemiş , hassas bir insansın. Bunun yanı sıra benim babamsın ; her zaman , her koşulda rahatça konuşabildiğim, beni anladığını bildiğim en yakınımsın. Sana sevgimi anlatmamın yolu yok, bu her zaman böyle olacak benim için. Başkalarına göre olan kusurların benim için bir erdemdir ; çünkü kimsenin senin kadar güzel kusurları olmamıştır.
Bugün ; yaşlılığının falanca günü . Araya giren zaman ve hastalıklar seni değiştirmiş, beni de artık yaşlanmaya başlayan bir çocuk haline getirmiş. Artık eskisi gibi konuşamıyoruz seninle; rahatsızlıklar, adaptasyon sorunları, sağlık sorunlarının verdiği gerginlikler. Benim hiçbir zaman bu vaziyetleri kabullenemeyişim. Bir kalemin kağıtta dans edişi gibi yürümeni istiyorum ; bir kuşun daldan dala uçması gibi şen şakrak olmanı istiyorum. Babamı her zaman çocukluğumdan bir gün içinde yaşamak istiyorum. Ne çok şey değil mi ?
Bizim birbirimize sevgimizi ifade etmemiz için bir güne ihtiyacımız olmasa da bu gün onun doğum günü. Babamın. Benim ruhuma dokunabilmiş yegane insanın. İyi ki benim babamsın , bunun için kendimi hep şanslı hissettim , senin çocuğun olmak bence bir ayrıcalıktır bu kadar hissiz, ruhsuz , kötü ebeveyn arasında. Bu benim doğuştan şansımmış ; evlatlarını seven tüm babalar gibi beni bu kadar sevdiğin için , bilmem nasıl ifade etsem mutluluğumu . İyi ki varsın baba. Sana yakın olmak iyileştiriyor beni.
Bu gün o bahsettiğim ‘bir gün'ü ‘seçelim seninle ; bana İstanbul'u anlattığın bir gün olsun , ben sekiz yaşındayım, 2. sınıftayım , oldukça meraklıyım. Ne sorsam anlatıyorsun sabırla. Beni İstanbul'a götürüyorsun hikayemizde ; aşık olduğun bu şehir gittiğin diğer hiçbir yere benzemiyor ; ne Almanya'da gördün böyle bir şehir, ne Fransa , ne Hollanda. Ne güneyi koyabilirsin yerine , ne de ege'yi. İstanbul efsunlu bir şehir ve dünyanın en güzel yeri, merkezi. Nereleri keşvettiysen gittik hikayemizde , en sevdiğin yerleri adım adım arşınladık. Vapura binip Büyükada’ya giderken şarkımızı söyledik ; ‘adalardan bir yar gelir bizlere, aman Allah gözlere bak gözlere..!’
Seninle İstanbul'a asla gidemedik. O anlattığın hikaye bu yüzden içimde asla sönmeyecek.Hep hayal ettiğim haliyle kalacak.Seni çok seviyorum Baba, doğum günün kutlu olsun..
Bugün ; yaşlılığının falanca günü . Araya giren zaman ve hastalıklar seni değiştirmiş, beni de artık yaşlanmaya başlayan bir çocuk haline getirmiş. Artık eskisi gibi konuşamıyoruz seninle; rahatsızlıklar, adaptasyon sorunları, sağlık sorunlarının verdiği gerginlikler. Benim hiçbir zaman bu vaziyetleri kabullenemeyişim. Bir kalemin kağıtta dans edişi gibi yürümeni istiyorum ; bir kuşun daldan dala uçması gibi şen şakrak olmanı istiyorum. Babamı her zaman çocukluğumdan bir gün içinde yaşamak istiyorum. Ne çok şey değil mi ?
Bizim birbirimize sevgimizi ifade etmemiz için bir güne ihtiyacımız olmasa da bu gün onun doğum günü. Babamın. Benim ruhuma dokunabilmiş yegane insanın. İyi ki benim babamsın , bunun için kendimi hep şanslı hissettim , senin çocuğun olmak bence bir ayrıcalıktır bu kadar hissiz, ruhsuz , kötü ebeveyn arasında. Bu benim doğuştan şansımmış ; evlatlarını seven tüm babalar gibi beni bu kadar sevdiğin için , bilmem nasıl ifade etsem mutluluğumu . İyi ki varsın baba. Sana yakın olmak iyileştiriyor beni.
Bu gün o bahsettiğim ‘bir gün'ü ‘seçelim seninle ; bana İstanbul'u anlattığın bir gün olsun , ben sekiz yaşındayım, 2. sınıftayım , oldukça meraklıyım. Ne sorsam anlatıyorsun sabırla. Beni İstanbul'a götürüyorsun hikayemizde ; aşık olduğun bu şehir gittiğin diğer hiçbir yere benzemiyor ; ne Almanya'da gördün böyle bir şehir, ne Fransa , ne Hollanda. Ne güneyi koyabilirsin yerine , ne de ege'yi. İstanbul efsunlu bir şehir ve dünyanın en güzel yeri, merkezi. Nereleri keşvettiysen gittik hikayemizde , en sevdiğin yerleri adım adım arşınladık. Vapura binip Büyükada’ya giderken şarkımızı söyledik ; ‘adalardan bir yar gelir bizlere, aman Allah gözlere bak gözlere..!’
Seninle İstanbul'a asla gidemedik. O anlattığın hikaye bu yüzden içimde asla sönmeyecek.Hep hayal ettiğim haliyle kalacak.Seni çok seviyorum Baba, doğum günün kutlu olsun..
Yorumlar
Yorum Gönder